Cuma Hutbesi
NAMAZ İBADETİNİN EHEMMİYETİ
29 Eylül 2023
14 Rabiulevvel 1445قال الله تعالى: ﴿إنّ الصَّلاة تَنْهى عَنْ الفَحْشَاءِ وَالمُنْكَرِ وَلَذِكْرُ اللهِ أكْبَرُ وَاللهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ﴾ [سورة العنكبوت: ٤٥]
قال رسول الله ﷺ: ﴿َلصَّلٰاةُ عِمَادُ الدِّينِ فَمَنْ أَقَامَهَا فَقَدْ اَقَامَ الدِّينِ وَمَنْ هَدَمَهَا فَقَدْ هَدَمَ الدِّينِ﴾ [البيهقي شعب]
Muhterem Mü’minler,
Bugünkü hutbemiz namaz ibadetinin ehemmiyeti hakkındadır.
Yaratılış gayemiz olan ibadetlerin başında farz ibadetler gelir. Farz ibadetlerin zirvesini ise Namaz teşkil eder.
Hac ömürde bir defa, zekât senede bir kere olmak üzere zengin Müslümanlara farz olduğu halde Namaz İbadeti günde beş defa zengin fakir ayırımı olmaksızın her Müslümana farz kılınmıştır. Bu da namaz ibadetinin ne kadar mühim olduğunu gösterir.
Bunun dışında, namazın ehemmiyetini gösteren başka hususlar da vardır. Mesela: Meşru mazeretlerden dolayı hacca gidemeyen bir Müslümanın yerine vekil tayin etmesi, bir daha oruç tutamayacak derecede yaşlanmış kimselerin tutamadığı günler için fidye vermesi caiz olduğu halde namaz için ne vekalet ne de fidye caiz değildir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Namaz dinin direğidir. Kim onu düzgün kılarsa dini ayakta tutmuş olur. Kim de onu (kılmamak sureti ile) yıkarsa dini yıkmış olur”[1] buyurmak sureti ile namazın dindeki yerini veciz bir şekilde ifade etmişlerdir.
Muhterem din kardeşlerim,
Şartlarına ve adabına riayet edilerek ihlasla kılınan namaz, insanı kötülüklerden uzaklaştırır. Bu husus, hutbemin başında okuduğum Ayet-i Kerime’de şöyle beyan buyurulur: “Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı zikretmek (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.”[2] Zira şuurlu olarak namaz kılan kimse, günde beş kere Allah-ü Teâlâ’ya bağlılığını bildirir, saygısını sunar ve hesap verir.
Namaz tüm ibadetlerin özeti mesabesinde olduğu için imandan sonra ibadetlerin en faziletlisidir. Şöyle ki; avret mahallini örtecek derecede bir elbiseye harcama yapmak icab ettiği için zekât gibi mali ibadete şamildir. Namazda Ka’be’ye yönelmek farz olduğu için hac ibadetini içine alır. Namaz için bir yerde kalmak icap ettiğinden dolayı itikaf ibadetini içinde barındırır. Niyyete muhtaç olduğu için ihlası ihtiva eder. İftitah tekbiri alındığı andan itibaren mubahlar kişiye haram olduğu için oruç ibadetini içinde saklar. Kıyam, kıraat, rükû, secde gibi rükünlerde azalar kullanıldığı için bedeni ibadetler namazda mevcuttur. Namazda hatıra gelen şeytani ve nefsani vesveseleri defetmeye gayret etmekte cihat sevabı vardır.[3]
Aziz Mü’minler,
Her gün bilerek bilmeyerek daldığımız günah bataklığında kirlenen kalbimizi temizlemek için namaz en güzel bir vesiledir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hususu şu Hadis-i Şerifleri ile izah buyurur:
“Sizden birinizin kapısı önünde bir nehir olsa da her gün o nehirden beş kere yıkansa kirinden bir şey kalırmı?” Ashab-ı Kiram: “O kişinin kirinden hiçbir şey kalmaz!” dediler. Peygamber Efendimiz: “-İşte o, beş vakit namazın misalidir. Allah-ü Teâlâ o namazlar vesilesi ile hataları yok eder!” buyurdular.[4]
Unutmayalım ki nimetlerin büyüklüğü nisbetinde külfetler de mevcuttur. Böylesine büyük bir ibadeti ihmal ederek ifa etmemenin vebali de elbette büyük olacaktır. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şeriflerinde:
“Kıyamet gününde kulun kendisinden hesaba çekileceği ilk ibadet namazdır. Eğer namazı düzgün olursa diğer amelleri de düzgün olur. Şayet namazı bozuk olursa diğer amelleri de bozuk olur”[5] buyurmuşlardır.
Hakikat bu iken, namazı gafletimize kurban edip ahiret hayatımızı perişan etmeye değer mi?
[1] Beyhaki, Şuabü’l-İman, Hadis no. 2550
[2] Ankebut, 45
[3] Abdüllatif, Namazda huşu
[4] Müslim, Mesacid, 667; Buhârî, Mevâkîtu’s-Salâti, 6/528
[5] El-Camiu’s-Sağir, c.1, s.242, Hd. No: 2818